Anayasamızın 51. maddesi uyarınca, çalışanlar sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda da sendika özgürlüğünün tanımı yapılmış ve bu özgürlüğe müdahale edilmesi durumunda ortaya çıkacak hukuki durum ayrıntılarıyla düzenlenmiştir. Bu yazımızda sendikal tazminat ve sendikal nedene dayanan işe iade davası konusu ayrıntılarıyla incelenecektir.
Sendika Özgürlüğü Nedir?
İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya üye olmaları, üyeliklerini sürdürmeleri veya üyelikten ayrılmaları şartına bağlanamaz. İşveren bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan veya başka bir sendikaya üye olan işçiler arasında ayrım yapamaz. (toplu iş sözleşmesinin sağladığı haklar ayrımcılık kapsamında değildir.) İşçiler, sendikaya üye olmaları ya da olmamaları, çalışma saatleri dışında veya işverenin izni ile çalışma saatleri içinde sendika faaliyetlerine katılmaları nedeniyle işten çıkarılamaz.
Sendikal Tazminat Nedir?
Sendika özgürlüğüne müdahale edilmesi durumunda işçiye bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminat ödenir.
Yargıtay’a göre sendikal nedenlerle tazminat davalarında; sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçiler olup olmadığı, yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde toplu iş sözleşmesi olup olmadığı, işten çıkarılan işçilerin sendikalı olup olmadığı, işten çıkarılan işçiler yerine yeni işçi alınıp alınmadığı, yeni işe alınan işçilerin sendikalı olup olmadığı, fesih geçerli nedenle yapılmışsa belirtilen nedenlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.[1]
Sendikal Nedenle İşten Çıkarılan İşçiler İşe İade Davası Açabilir mi?
İş Güvencesi Kapsamı başlıklı yazımızda belirttiğimiz üzere bir işçinin işe iade davası açması için İş Kanunun 18. maddesi uyarınca iş güvencesi kapsamında olması gerekir. Ancak iş sözleşmesi sendikal nedenlerle feshedilen işçiler iş güvencesi kapsamı içerisinde olmasalar da işe iade talep edebilirler. Ancak iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu işe iade davasında feshin sendikal nedene dayanmadığı tespit edilirse davanın reddine karar verilir.[2]
Söz konusu davada fesih nedenini ispat etmesi gereken işverendir. Ancak işverenin ileri sürdüğü nedenin doğru olmadığını iddia eden işçinin feshin sendikal nedene dayandığını ispat etmesi gerekir.
İşe İade Davası Açmayan İşçiler Sendikal Tazminatı Talep Edebilir mi?
Sendikal tazminatın talep edilebilmesi için işe iade davası açılması şart değildir. Dolayısıyla işe iade davası açmayan işçiler de söz konusu tazminatı talep edebilirler.
Feshin Geçersizliğine Karar Verilmesi ve İşçinin İşe Başlatılması Durumunda Sendikal Tazminat Ödenir mi?
Feshin sendikal nedene dayalı olarak yapıldığının tespit edilmesi durumunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işe başlatılmayan işçiye ayrıca işe başlatmama tazminatı ödenmez.[3]
Sendikal Nedenle İş Sözleşmesi Feshedilen İşçiye Boşta Geçen Süre Ücreti Ödenir mi?
İşe iade davası sonucunda feshin geçersizliğine karar verilmesi durumunda işçinin on iş günü içerisinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması gerekir. Süresi içinde gerekli başvuruyu yapan işçiye işe başlatılsa da başlatılmasa da en çok dört aya kadar doğmuş ücret ve diğer hakları (boşta geçen süre ücreti) ödenir.
Sendikal Ayrımcılığa Uğrayan ve Baskı Gören İşçiler Çalışırken Sendikal Tazminatı Talep Edebilirler mi?
Söz konusu tazminatın talep edilebilmesi için iş sözleşmesinin feshedilmesi şart değildir. Dolayısıyla sendikal baskı gören işçiler iş sözleşmesi devam ederken de söz konusu tazminatı talep edebilirler. Ancak fesih dışında sendikal ayrımcılık yapıldığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatlaması gerekir. İşçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur.
KAYNAKLAR
[1] Yargıtay 9. H.D. 25.03.2019 gün, 2018/8245 E, 2019/6654 K.
[2] Yargıtay 9. H.D. 18.01.2018 gün, 2016/33460 E, 2018/636 K.
[3] Yargıtay 22. H.D. 14.05.2019 gün, 2017/21853 E, 2019/10602 K.